“Zaman-mekân uzamında değişmeyen tek şey değişimin kendisi” iken Diyalektik gibi bir meta-bilimin zamansız bir mutlaklığa erişip nihai formunu tuttuğunu düşünmek, daha en başta kendiyle çelişiktir. Keza madde değişirken kaçınılmaz bir biçimde akıl ve kavrayış da değişmekte; yeni çelişkiler ve bu çelişkilere sönümlemeler, usun ufkunu genişletmektedir. Okumaya talip olduğunuz bu çalışma, maddenin; dolayısıyla da usun ufkunun sonsuzluğunda diyalektiğin diyalektiğini anlama arayışındadır. Bu uğurda ...