Bütün manevî geleneklerde olduğu gibi tasavvuf mesleğinde de, mürîdin manevî hayatını disiplin altına alma ve bu sayede terakki etmesini sağlama hedefiyle yapması istenen birtakım pratikler vardır. Usûlü olmayanın vusûlü olmaz, özdeyişiyle ortaya konulan bu anlayışın ışığında, bazen umum dervişler, bazen de hususi bir tarîkin kendi takipçileri için, uyulması gereken âdâb, erkân ve ibadetleri anlatan eserler kaleme alınmıştır. Uşşâkiyye tarîkatının III. Pîr'i sayılan Şeyh Abdullah Salahaddin-i Uş ...