Osmanlı modernleşmesinin matbûât ve tedrisât sahalarındaki tezâhürlerinden biri, hiç şüphesiz, Tanzimat’tan itibaren resmî kurumlar ve teşvikler aracılığıyla ivme kazanan tercüme faaliyetleridir. Bu bağlamda dikkat çeken temâyüllerden biri, hassaten II. Abdülhamid döneminde, yeni ilmî-kelâmî-felsefî eserlerin telifinin yanı sıra, Osmanlı klâsik ilmî geleneği çerçevesinde Arapça asıllarından tedrîs edilen kadim mirasın aslî eserlerinin Türkçe tercümelerinin yaygınlaşmasıdır. Söz konusu klâsik kay ...