Tasavvufî tefekkürün altın çağı sayılan bir dönemde yaşamış olan Hargûşî, Tehẕîbü’l-esrâr’ı tasavvufun doğuş dönemine oldukça yakın, gelişme döneminin ise bizzat içinde telif etmiştir. Gerek Sülemî’nin eṭ-Ṭabaḳāt’ında ve gerekse Kuşeyrî’nin er-Risâle’sinde hayat hikâyeleri anlatılan devrin büyük sûfîleri ile Hargûşî’nin çağdaş olması ve Melâmet ekolü ile tasavvuf tarihinde ayrı bir çığır açmış olan Nîsâbur’da yetişmesi, sûfîliğin gelişme ve ilerlemesini bizzat müşahede etmiş olması bakımından ön ...