Tasavvuf edebiyatından bahis açabilmek için yüksek düzey entelektüel metinlerin yazıldığı zamanları beklemeye gerek yoktur. Zira bu edebiyat uzun soluklu olması ve kanlı-canlı bir tarihe dayanması bakımından beyit beyit, risale risale, adım adım büyüyen bir yapıya sahiptir. Tasavvuf edebiyatı Râbiatü’l-Adeviyye “Seni iki sevgiyle sevdim = Uḥibbuke ḥubbeyn” dediğinde, Hüseyin en-Nûrî sahrada ayakları kan içinde ölmek üzereyken “Senin sevginden, dostluğundan ötürü düşmediğim menzil mi kaldı? = Lā ...