Nesiller doğar, yaşar ve ölür. Ama taş kent hep yerindedir. Savaşlar gelir geçer, kent yara alsa da ayaktadır. Önce kentin kadim idarecileri Osmanlılar gider, bağımsız Arnavutluk idaresi gelir; sonra onlar gider, İtalyanlar gelir. Sonra Yunanlar, Almanlar, hangi milletten olduğu önem taşımayan başka ordular... Kent, hep yerindedir. Bütün orduların gürültü ve debdebeyle girdiği ama sonra günün birinde sessiz sedasız terk ettiği bu taştan kentte hayat hiç durmaz. Bombalar düşerken kalplerde aşklar ...