Sözlü kültürden yazılı kültüre geçişle birlikte Kuranın belli bir dönüşüm kazandığı açıktır. Özellikle Kuranın sözlü ve yazılı kültür arasında geçişi sağlayan ayırıcı bir metin olmasından dolayı, oluşum sürecinin dikkate alınması daha bir önem kazanmaktadır. Çünkü Kuranın oluşum sürecinde kullanılan dil, sözlü kültüre ait özellikler taşıyan hitabi bir dildir. Muhataplarına seslendiği bu dil, daha sonraları yazıya geçirilerek mushaf halini almıştır. Muhatapların farklılaşması sonucu veya başka bi ...