Sene: 1944... Sezai Karakoç yatılı olarak okuduğu Maraş'ta ortaokul öğrencisidir. Çarşıya çıktığı bir Cumartesi gününde duvara asılı Büyük Doğu afişini görünce adeta yere mıhlanır ve duygularını şu şekilde dile getirir: " O güne kadar, İslam içimizde sakladığımız bir inanç idi. Kimselere pek açılamıyorduk. Yasak, mazlum ve mağdur bir düşünce gibiydi ruhumuzda. Ama işte görmüştük. İstanbul'da çıkan bir dergide onu çağdaş üslupla savunan bir kalem vardı. İslam'ın yükselen yeni, canlı sesiydi bu... ...