Sammy Mountjoy babasını hiç tanımadan yoksulluk içinde büyümüşse de, resimlerini Tate Gallery’nin duvarlarında görebilmiş yetenekli bir ressamdır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düşer ve işkence tehdidiyle karanlık bir hücreye kapatılır. Kör karanlığın, tecridin ve kendisini bekleyen akıbetin dehşetiyle geçmiş hayatını gözden geçirir. Hayatının anlamını aniden nasıl yitirdiğini, hangi hatasının onu bugün olduğu kişiye dönüştürdüğünü düşünür ve yön duygusunu yitirip kendi varoluşunu ...