Fatıma'nın evinden bir adam çıkar. Yalnız ve kimsesizdir! Bomboştur elleri! Karanlığa ve zulme karşı yürüyüşe geçmiştir. Ölümden başka bir silahı yoktur! Ancak o, "güzel ölme sanatı"nı yaşamdan iyi öğrenmiş bir ailenin çocuğudur.
Bu dünyada "Nasıl ölünmesi gerektiğini" ondan daha iyi bilecek bir kimse yoktur. Şimdi dünyaya hükmeden düşman, bu bilgiden yoksundur. Dolayısıyla bu yalnız kahraman, düşman ordusuna karşı üstün geleceğinden öylesine emindir ki onu bizzat karşılamaya çıkar.