1960’lı ve 1970’li yıllarda R. D. Laing’in radikal ve vizyoner fikirleri, tanının bilimsel olarak anlamsız olduğu iddiasıyla psikiyatri kurumuna meydan okudu. Bu görüşler psikiyatri pratiğindeki düşüncelerde ve deliliğin anlamında bir devrim yarattı. Bölünmüş Benlik’ten Düğümler’e, Laing’in çalışmaları kısa süre içinde hemen herkes tarafından tanınmasını sağladı. R.D. Laing ve Anti-Psikiyatrinin Yolları, çağdaş bir perspektiften Laing’in çalışmalarının kapsamlı bir değerlendirmesini sunmaktadır. ...