İnsanın, Rabbi karşısında iki türlü ubûdiyeti vardır: Biri, gâibâne olan ubûdiyetidir ki kendisinde ve etrafında bulunan ve bütün mahlûkatta görünen Allah’ın varlığının ve birliğinin delillerini görmek ve başkalarınada göstermek suretiyle tefekkür etmesidir.
Diğeri de hâzırâne olanıdır ki Rabbü’l-âlemîn’in huzurunda olduğu şuuruyla, O’na yönelerek âdetâ O’nu görüyormuşçasına Allah’ın huzurunda durarak kemerbeste-i ubûdiyet tavrıyla, bunca sanat mu‘cizeleri
ve sonsuz kudreti karş ...