Mutlak mevcudu mevzû edinen metafiziğin ona zatından dolayı ilişenleri mesâil olarak aldığı bilinen bir husustur. Bu mesâil arasında en dikkat çekeni, Râzî ve sonrasında kelam ve felâsife geleneğinde telif edilen kitaplarda umûr-ı âmme olarak terimleştirilecek kavramlardır. Çalışmamız, söz konusu terimin, İbn Sînâ sonrası felsefî birikimin temsil gücü yüksek metinleri arasında yer alan Tecrîd ve oluşturduğu geleneği merkeze alarak kökeni, mâhiyeti ve kapsamına dair felsefî bir tahlili içermekt ...