Eski çağlardan itibaren toplumlar, kendi içinde düzeni koruyabilmek için çeşitli kurallar oluşturmuşlardır. Kurallara karşı gelip suç işleyenler ise çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Bu dönemde cezalar genellikle sürgün veya bedene yönelik fiziksel cezalar olmuştur. Hapsetmek ise esas cezanın yanında tedbir amaçlı başvurulan bir olgu olmuştur. Ancak 18. yüzyıldan itibaren bedene yönelik cezalar yerini, hürriyeti bağlayıcı ceza olarak hapis cezasına bırakmaya başlamıştır. Bu doğrultuda Avrupa' ...