İşe giderken, okuldan gelirken, trafik ışıklarında beklerken, evde otururken ya da balkondan sokağı seyrederken görüyoruz, işitiyoruz ve gazetelerde okuyoruz. Kocasından sürekli şiddet gören komşu kadınla, ilerideki trafik ışıklarında su satan çocuklarla, ülkesini terk etmek zorunda kalmış ne yapacağını bilemeyen göçmenlerle, kenar mahallelerde madde satan gençlerle her gün defalarca karşılaşıyoruz, konuşuyoruz veya bakıp geçiyoruz. Bu yaşantılar belirli bir toplumsallık içerisinde biçimleniyor ...