Temel İslâmî kültürün millete kendi diliyle öğretilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, 21 Şubat 1925 tarihinde TBMM’de bir Kur’ân-ı Kerîm tercümesi ve tefsiri ile Sahîh-i Buhârî muhtasarı Tecrîd-i Sarîh tercümesi hazırlatılmasına karar verildi. O dönemde herkesin itimat edebileceği nitelikte bir Kur’ân tercümesi mevcut değildi. Böyle zor bir işin altından kalkabilecek kapasiteye sahip birkaç kişi arasından herkes bilhassa Safahât ve İstiklal Marşı şairi Mehmed Âkif’i işaret ediyordu.
Te ...