İnsanoğlu, içinde bulunduğu dünyada sınırlı bir ömür yaşarken, hastalıklarla, afetlerle, savaşlarla ve hayatı
kendisine zehir zemberek kılan sıkıntı ve meşakkatlerle boğuşuyor. İşte buradaki sıkıntılar, acılar, felaketler ve
musibetler, onun buraya piknik için gelmediğini ve bu acı dolu hayatın nihai hedef olmadığını gösteriyor.
Dolayısıyla birkaç yıllık gençlik sarhoşluğunun ve üç beş günlük kısa mutlulukların akabinde cereyan eden üzücü
olayların, sıkıntı dolu günlerin ...