Benim sevgili, güzel Selmam öldü. Ondan geriye benim kırık kalbim ve onun mezarını çevreleyen servi ağaçlarından başka bir şey kalmadı. O mezar ve bu kalp Selma’dan geriye kalan, ona tanık olan iki şeydir. Ah bugün Beyrut’a dağılmış olan çocukluk arkadaşlarım, çam ormanının yanındaki mezarlığa yolunuz düşerse ölüleri rahatsız etmeden sessizce içeri girin ki, ayak sesleriniz orada yatanların huzurunu bozmasın. Ardından derin bir iç çekerek ismimi zikredin ve kendi kendinize, “Uçsuz bucaksız deniz ...