Virginia Woolf 1922 tarihli Jacob’ın Odası’nı yazarken geleneksel kalıpların dışına çıkmış, “yeni bir roman için yeni bir biçim” yaratmayı hedeflemişti. Victoria ve Edward dönemlerinin uzlaşımlarına isyan eden yazara göre, geleceğin romanı “modern kurgu” içinde, gündelik yaşamın küçük ayrıntılarına, yaşanmış deneyimlerin tesadüfi gerçekliğine odaklanmalıydı. Yıllar içinde modernist romanın öncülerinden biri haline gelen Woolf’un bu ilk deneysel yapıtının merkezinde, Jacob Flanders’ın Victoria dö ...