Tabîatı gereği bir toplumun üyesi olarak yaşamak eğiliminde ve mecburiyetinde olan insanlar gibi, devletler de birbiriyle ilişki kurmadan, devlet toplulukları halinde teşkilatlanmadan yaşayamazlar. Bütün kurumları ile oluşmuş, bağlayıcı hükümlere ve bazı müeyyidelere sahip bir hukuk düzeni olarak ele alınırsa devletler hukukunun tarihini İslam hukukunun teşekkül ve tedviniyle başlatmak gerekir. Bu ilişkiler aslında insan ve toplum psikolojisinin birer gerçeğidir. Bu tabii gerçeklerin İslam Hukuk ...