Varlıkların en şereflisi olarak yaratılan ve kendisine kalp (gönül) gibi muazzam bir cevher verilen bir insanın asıl gayesi, esasen Mârifetullah’tır. Yani kâinatın sahibi ve yegâne maliki olan Allah Teâlâ Hazretlerini -isim, sıfat ve tecellileriyle- bilmek ve tanımaktır. Bunda inanan bir insan için zerre kadar şüphe yoktur.
Gönlün yaratılış gayesi, Allah’ı bilmek ve sevmekten ibarettir. İnsanın bunu başa şeylerle doldurması, onu gayesinden uzaklaştırır ve fıtratını bozar.