“Şimdi, iyiliğin için seni bu ağaca bağlayacağım. Arkandaki ağaca sırtını daya, ayaklarını birleştir, kollarını aşağı doğru uzat.’’ Zangır zangır titreyerek yere yığılan Gulav Mehmet’i kucakladı. Ağaca yasladı. Makaraya ip sarar gibi, urganı göğsünden aşağıya doğru ayak bileklerine ve yukarıya doğru omuzlarına kadar ağacın gövdesine sardıktan sonra birkaç düğüm attı. “Korkma, sana zarar verebilecek mahlûkat kalmadı buralarda. Yarın erkenden yanındayım.’’ dedi. Koşar adımlarla uzaklaştı... Onlar ...