Batı’da uzun bir süre boyunca bilimin tarihi kesintisiz bir ilerleme, insanın dünyaya adım adım hâkim olduğu bir yetkinleşme süreci olarak anlatıldı. Oysa bilim tarihi ve felsefesi alanlarında 20. yüzyılın başından beri yapılan çalışmalar bu başarı tablosundaki çatlakları ve kırılmaları da gözler önüne sererek bu anlatıya son yüzyılda ağır bir darbe vurdu. Evrenin merkezinde Yerküre’nin bulunduğu bir sistemden Güneş’in bulunduğu sisteme geçiş pürüzsüz olmadığı gibi, astronomların gökcisimlerinin ...