İslam dünyasının Kurtuba’da Endülüs Emevi, Kahire’de Fatımi ve Bağdat’ta Abbasi hükümdarları arasında siyaseten üçe bölündüğü bir çağda, ilmi tartışmalar da bu siyasi rekabetin dönüştürücü etkisi altında şekillenmekteydi. Bir yanda halifeler siyasi otoritelerini tanımlamak ve sağlamlaştırmak için ulema ve mutasavvıfların kavramsallaştırmalarına başvururken, fakihler, filozoflar, mütekellim ve mutasavvıflar da ilmi otorite ve toplumsal rehberlik tartışmalarını bu iktidar mücadelesi altında sürdür ...