İslâm dünyasında felsefî düşüncenin teşekkülünde Yunancadan Arapçaya yapılmış tercümelerin
mühim bir rolünün olduğu bilinmektedir. Ancak tercümelerle aktarılan kavram, teori ve
yaklaşımların İslâm düşüncesindeki serüveni pek çok açıdan hâlâ incelenmeyi beklemektedir.
Elinizdeki eser, ahlâk felsefesini merkeze alarak doğrudan doğruya Yunanca ve Arapça metinleri
mukayese etmek suretiyle söz konusu intikalin doğasını keşfetmeyi hedeflemektedir.
Bu çerçevede klasik dönemin ö ...