“Herkes, mağarada büyük ve vahşi bir canavarın yaşadığını biliyordu.
‘Beni yalnız bırakın!’ diye bağırdı canavar. Böylece herkes onu yalnız bıraktı.”
Ama bir çocuk ona sırtını dönmedi.
Tebeşirlerini alarak mağaranın yanına geldi ve resim çizmeye başladı. Acaba onun çizdikleri, canavarı mağaradan çıkarabilecek miydi?
Üzüntü İçin Bir Sığınak’ın yazarı ve çizerinden arkadaşlığın, sanatın ve hayal gücünün
etkisine dair dokunaklı bir hikâye.