İspanya'da on yedinci yüzyılın sonlarına doğru Kastil ve Aragon krallıklarının arasında bulunan Manş'a bağlı bir kasabada, işe pek yaramayan mızrak ve kalkanıyla, kapısının önünde kaburgaları çıkmış atıyla bir asilzade yaşıyordu.
Bu asilzadenin evinde hizmetçi olarak kırkını geçmiş bir kadınla adamın henüz yirmisine basmamamış yeğeni olan bir kız vardı. Bir de hem tarlada çalışan hem de seyislik yapan bir uşağı vardı.