Hapiste karanlık hücrede tek başına dururken, öyle günler yıllar geçmişken, kimseden bir haber alamadan, kimseyle konuşamadan, dünya hani çok uzakta kalmışken birden bir ışık belirir, bir ses, bir umut... "Sen tasalanma..." diyen bir ses... İşte o umut ışığının öyküsü bu kitap.
Işığın peşine düşmüş pervane misali, yanmaya razı, dönmemeye yeminli, çıktığı yolun taşlarını kendi elleriyle, cesaret ve sabırla döşeyen Rosa'nın hikâyesi. Yoksul çocuklara güzel günler gösterebilme umuduyla ...