2000’li yıllardan sonra “Arapların divanı” haline gelen romanda güçlü duygu, “bentleri aşma” arzusudur. Kalemler, “gelenekle hesaplaşma” içinde cesur; kokuşmuş olduğuna inanılan bir toplumun üzerindeki örf perdesi altında yaşanan rezaletleri ortaya çıkarma amaçlıdır; pervasızdır. Yazarının içsel dünyasında kendi toplumunda gördüğü belki de bizzat yaşadığı baskılar karşısında yıllardır beslediği, biriktirdiği derin ve güçlü bir “öfkenin parlaması”dır. Bu romanların hemen hepsine damgasını vuran v ...