İnsan içine doğduğu, ışığın gözüne ilk değdiği, ilk âşık olduğu, ilk kışları ve baharları hissettiği toprakları unutmaz. Dağları, menkıbeleri, masal geceleri, tarlaları, dereleri ve ağaçları içimizde hep yaşamaya devam eder.
Şehir de öyledir. İnsan lokantasında ilk kebap kokusunu aldığı, sinemalarında ilk filmleri seyrettiği, Arnavut kaldırımlarında ilk fayton arabalarına bindiği zamanları hayatı boyunca içinde taşır.
Aşk ve okuma tutkularımızın derinleştiği mekân şehirdir. Taşra şeh ...