Eğitim, bir gence ders kitaplarındaki bilgileri anlatıp belletmekle gerçekleşmiş olmuyordu. Bu, eğitimin başlama noktasıydı. Onlara karşı asıl görevse bundan sonra başlıyordu, Toplumun bizden beklediği kendi hassasiyetlerinin genç nesillere de aktarılması ve belletilmesiydi. Adı üstünde ‘millî eğitim' bunu gerektiriyordu. Toplumun tanınması, anlaşılması, gönlünde yatan aslanın, genç nesillerin gönüllerinde de taht kurması için çok önemliydi. Bunun gerçekleşmesi için de toplumla aynı telden çalma ...