“Alevlerden hızla kaçıp son kalan tünele girdik. Ay parlaklığını yavaş yavaş yitirmiş, biz yine karanlığa gömülmeye başlamıştık. Burası devasa bire ebru teknesi gibiydi. Sütunların arasından geçtik, kocaman yılan saçlı bir taşla göz göze geldik.” Meğer bilmecenin yanıtı ne yerin yedi kat dibindeki tünellerde ne de deniz kabuklarının içindeydi. Cevap hemen elimin altındaydı!