Hicrî dördüncü yüzyıldan itibaren İslâm coğrafyasının hemen tamamında yaygınlık kazanan tasavvuf düşüncesi ve sûfî yaşama biçimi, yine bu dönemde çeşitli eleştirilere hedef olmuştur. Bu bağlamda; sûfîliğin şeriata uygunluğunu göstermek, tasavvufun esas mâhiyetini ortaya koymak ve Resûlullah ile Ashâb-ı Kirâm’ın yolunu takip eden hakiki sûfîler ile eleştirilere hedef olan düşünce ve yaşama biçimlerini tefrik etmek gayesiyle büyük sûfîler tarafından çeşitli eserler telif edilmeye başlanmıştır.
...