“Biz eskiden ne yaman atçılardık!” “Biz yeleleri rüzgârda savrulan atlarla Anadolu’ya geldik…” “Osmanlı yedi iklim üç kıtayı atların sırtında fethetti…” Bu gerçeklere günümüzde atçılıkta nal topladığımızı da ilave edebiliriz. Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olan at geçmişte mi kaldı? Bu kitap toplumsal hayatın her yönünü olduğu gibi atla olan ünsiyetimizi de yakından etkileyen modernleşme sürecinde unuttuğumuz at ve atçılığımızın macerasını ele alıyor. “At ruhun aynasıdır” diyen ve atı ...