O,bir çukurun içine konuşlanmış; sonbaharın bile kış gibi yaşandığı,ilkbahar ve yazı sadece dört ay kadar olan bir kasabanın küçük,inatçı ve kabına sığmayan bir çocuğu idi. Kendisi,kasabanın tam ortasından akan ırmak gibi mutlaka denize ulaşmak istiyordu.
Çünkü onun için deniz;filmlerde seyrettiği sonsuzluk demekti.
Onun için sonsuzluk;-çalışırsa,sabredilirse mutlaka ulaşılabilen bir şeydi.
O sonsuzluğu;olanakların sonsuzluğu olarak hayal ediyordu küçücük beyninde. Ona göre olanak ...