Bir gün Üsküdar’da yürürken bir gümüşçü dükkânı dikkatimi çekti. İçeri girdim. Kimse yoktu. Duvardaki çerçeve dikkatimi çekti.Bir defter sayfasından yırtılarak koparılmış, tükenmez kalemle alelade bir şekilde “Allah’a emanet ol” yazılmış bir kâğıt özenle çerçeveletilip duvara asılmıştı. Hayretle o çerçeveye bakarken arka taraftan yanıma bir adam geldi. Dükkânın sahibiymiş. Duvardaki çerçeveyi sordum. Zeynep ve Furkan’ın inanılmaz hikâyesini işte böyle öğrendim. Romanları ve hikâyeleriyle kalpl ...