“Ama bunlar sırf benim şeytanlarım değil, otobüste yanıma oturan adamın beynini kemiren dertler de bana bulaşıyor ya da marketteki kasiyer kız, çünkü gözlerindeki nefreti görüyorum, tuşlara basan parmaklarının nasıl öfkeyle kasıldığını görüyorum, onların şeytanları da bana da bulaşıyor ya da televizyonda tükürükler saçarak kavga eden o çok bilgili insanlar, onların öfkesi de, mutsuzluğu da, kini de, kederi de eninde sonunda beynimin kıvrımları arasına yerleşip kök salıyor...” Bizimkine benzeyen ...